Bel Ağrıları

Bel ağrıları en sık karşılaşılan ağrı sebebidir. Erişkinlerin %80’i ömürlerinin bir döneminde en az bir kez bel bölgesinde ağrıdan yakınmaktadır. Bel ağrıları şiddetli ya da uzun süreli olduğu zaman kişilerin hayat kalitelerini belirgin şekilde azaltmaktadır. İş gücü kayıplarının en önemli sebeplerinden biri bel ağrılarıdır.

Bel ağrılarının Sebepleri Nelerdir?

Bel ağrıları kaslar  bağlar gibi yumuşak dokuların zorlanması gibi basit ve geçici sebeplere bağlı olabileceği gibi, omurlar ve disklerin hastalıkları gibi daha önemli ve tedavi gerektiren sebeplerden de kaynaklanabilir. Yada nadir de olsa tümör, enfeksiyon, kırık gibi çok daha ciddi ve hayatı tehdit edici sebepleri olabilir.

Bel ağrılarının önemli bir kısmında ağrının sebebi bulunamaz. Çok sık görülen ve sadece bel ağrısı olarak isimlendirebileceğimiz bu tür ağrılar hemen daima 4-8 hafta içinde kendiliğinden ya da basit tedaviler ile iyileşirler. Bu sebeple erken dönemdeki bel ağrılarında ciddi bir rahatsızlık düşünülmüyorsa ileri tetkiklere ve görüntüleme yöntemlerine gerek yoktur.

Bel ağrılarının çok küçük bir kısmı iltihabi romatizmal hastalıklara, bazı infeksiyon hastalıklarına, karın içerisindeki organların hastalıklarına ya da tümörlere bağlı olabilir. Bel ağrılarının büyük çoğunluğu mekanik olarak adlandırılan bel çevresi yapıların zorlanması, bel fıtıkları, omurların kaymaları ya da doğumsal bazı omurga sorunlarına bağlı sebeplerden kaynaklanır. Fıtıklar, kireçlenmeler, kaymalar, kanal darlıkları pratikte en sık karşılaşılan ve tedavide büyük ölçüde zorluklarla karşılaşılan bel ağrısı sebepleridir.

İleri tetkik ve tedavi gerektiren bel ağrısı sebepleri şöyle sıralanabilir;

Ağrının süresi uzuyor ve şiddeti artıyorsa,

  • Yaşlı hastada ani başlayan şiddetli ağrı
  • Bel ağrılarına eşlik eden ve kısa zamanda gerilemeyen, hatta artan sinir basısı bulguları varsa (örneğin, bacakta uyuşma, his kusuru, kas güçsüzlüğü, bacakta ağırlaşma hissi, idrar kaçırma gibi),
  • Ağrı özellikle geceleri oluyorsa ya da sabah bel hareketlerinde tutukluk ile birlikte olan ağrı hareketle rahatlıyorsa,
  • Eşlik eden ateş, kilo kaybı, bel bölgesinde basmakla belirgin hassasiyet varsa.

 

Günümüzde bel bölgesini ayrıntılı olarak görüntüleyebilen bilgisayarlı tomografi (BT) ya da manyetik rezonans (MR) gibi inceleme yöntemleri bulunmasına karşın, bel ağrısı olan hastaların büyük çoğunluğunda erken dönemde bu tetkikleri istemenin bir faydası olmamakta, hatta yanıltıcı sonuçlar alınabilmektedir. Hiç bel ağrısı olmayan sağlıklı insanların yarıya yakınında MR ile bel fıtığı şeklinde bozuklukların saptanabileceği ama bunların hiçbir şikayete sebep olmayabileceği bilinmektedir.

Bel ağrıları Tedavi Edilebilir mi?

Bel ağrılarının sebebi ne olursa olsun bu ağrıyı hafifletmek ya da önlemek mümkündür.

Bel ağrılarına yol açan sebepler belirlendikten sonra sebebe yönelik girişimler dışında  günlük yaşamda belin nasıl kullanılacağının öğrenilmesi tedavinin ve ileriye yönelik korumanın en önemli ögesini oluşturur. Ağrının şiddetli olduğu dönemde ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar yarar sağlayabilir. Zannedilenin aksine, ağrı sebebi ile hareketi kısıtlamak ve uzun süre istirahat etmek ağrının uzamasına sebep olabilmektedir.

Bu sebeple, omurga kırıkları ya da sinir basısı gibi ciddi sorunlar dışında birkaç günü aşan yatak istirahati önerilmemekte ve hastaların bir an önce aktif yaşama dönmeleri tercih edilmektedir.Bel ağrılarının çok sık tekrarlayabildiği göz önüne alındığında asıl tedaviyi belin doğru kullanılmasının öğrenilmesi ve düzenli egzersiz yapılması oluşturmaktadır. Ailevi ve mesleki mutsuzluğun çok sık görülen bir bel ağrısı sebebi olduğu ve özellikle ağrının sürekliliğine yol açtığı da unutulmamalıdır.

Bel Bölgesinin Yapısal Özellikleri Nelerdir?

Bel omurgasının en önemli görevleri vücut yükünü taşımak, esnekliğini sağlamak ve omurilik ve devamı olan sinir sistemine yataklık etmektir. Bu görevlerin yerine getirilmesi için sağlıklı omurlar ve disklerin yanı sıra güçlü kaslara da ihtiyaç vardır. Başta bel, karın, kalça olmak üzere, bel çevresi kasların güçlü olması bu bölgeye daha az yük binmesine ve daha az zorlanmasına yol açacaktır.

Bel bölgesi düz olmayıp, arkaya bakan bir açıklığı bulunmaktadır. Bu açıklığa lordoz yada bel çukurluğu adı verilir. Bu çukurluğun artması omurganın arka grup eklemlerine daha çok yük binmesine sebep olur, azalması ise disklere binen yükü artırır. Bel çukurluğunun normal olması omurlar, diskler ve çevre yapıları zedelenmeye karşı koruyucu etki yapar. Diskler omurları birbirinden ayıran ve üzerine binen yükü emen yumuşak kıvamlı yastıkçıklardır.

Her birinin çekirdek bölümü jel kıvamında olup, daha kalın liflerden oluşan bir dış halka ile sarılmıştır. Disk çekirdeğinin içindeki sıvı, omurların diskler üzerinde öne ve arkaya kaymasını, bu şekilde bel omurgasının eğilmesini ve hareket etmesini sağlar. Bel ağrısı şikayeti olan hastaların çok büyük bir kısmında, yukarıda belirtilen yapılardan hangisi ya da hangilerinin ağrının sebebi olduğunu söylemek mümkün değildir.

Çok az sayıda hastada, disklerin yırtılması ile ortadaki çekirdeğin dışarı doğru fıtıklaşıp baskı yapması (bel fıtığı) veya omurlar arası eklemlerin kireçlenmesi sonucu sinirlerin ya da omurganın sıkışmasının bel ağrısına yol açtığı söylenebilir.

Belin Doğru Kullanılması ve Güçlendirilmesi

Günlük yaşantıda uyuma, ayakta durma, oturma, eğilme, dönme gibi çok tekrarlanan hareketlerin doğru yapılması ve bunların alışkanlık haline getirilmesi bel bölgesini etkileyen zorlanmaları büyük oranda azaltacaktır.

Kötü pozisyonda durmak, bel oyuğunun normal açısını bozarak ağrıya yol açabilir. Öne eğilmek disklerin dış halkasına fazla basınç yaparken, geriye doğru beli esnetmek omurganın arkasında bulunan küçük eklemlerde baskıya ve ağrıya sebep olur. Bu durum bel kaslarında “spazm” olarak adlandırılan aşırı gerginliğe yol açarak, ağrının daha da artması ile sonuçlanır.

Bel çevresi kaslarının güçlendirilmesi ve bu kaslara esneklik kazandırılması bel çukurunun normal açısının korunmasını, omurlar ve diskler üzerine binen vücut yükünün kaslara aktarılmasını sağlar. Bu egzersizlerin etkili olabilmeleri için doktorunuzun önerdiği şekil ve sürede yapılmaları gerekir.