Kekemelik

Kekemelik, 7 yaşından önce ortaya çıkan bir konuşma bozukluğudur. Genellikle 3-5 yaşları arasında başlar. Belli bir yaşa dek düzgün ve akıcı konuşan çocuk yavaş yavaş ya da birden tutulur, önceleri belli sözlerde daha sonra her sözcükte takılır. İlkheceleri çıkarmakta güçlük çeker. Sözü uzatır. Sıkılır, bunalır, el kol veya baş oynatarak konuşmaya uğraşır. Kimi çocku belli sözlerde, kimi çocuk ilk sözcükte takılır.

Kekemeliğin ruhsal sebeplerle ilgisi daha fazladır. Nitekim kekemelikte, gırtlak, ses telleri, ağız veya dil gibi konuşmayla ilgili organlarda hiçbir bozukluk saptanmamıştır. Kekemelik bedensel bir bozukluğa sahip olsaydı belli sözlerde sürekli takılma olması gerekirdi. Oysa günlerce akıcı konuşan bir kişinin belli bir gerginlik ve ve heyecana bağlı olarak yeniden tutulması bu bozukluğu n büyük ölçüde ruhsal sebeplerden ileri geldiğini açıklamaktadır.

Kekemelik genellikle erkek çocuklarda kızlardan 4-5 kat yüksek oranda görülmektedir. Aile üyeleri ve yakınlar arasında da kekemeliğe sıklıkla rastlanır. Burada ailesel yatkınlığı düşünmek gerekir. Hastalıklarda özellikle ateşli hastalıklar sonucu ortaya çıktığı da gözlemler tarafından dikkat çekilmiştir.

Kekeme çocukların anababaların çocuklarından beklentileri çok yüksektir. Çocuğu sürekli denetim altında tutarlar. Konuşmasına aşırı önem verirler. “Efendimsiz” “lütfen”siz konuşturmaz, sövgü anlamına gelecek konuşmaları cezalandırır, ağızlarına biber korlar.

Kekemelikte çocuktaki duraksamaların en iç çatışmalarının dile yansımasından başka birşey değildir. Yani korkular tetiği çekici etkenler olarak yatkın olan çocukta bu konuşma bozukluğunu başlatabilmektedir.

Kekemeliklerin çoğu geçicidir. 2-3 yaşları arasında beliren kekemeliklerin büyük bir çoğunluğu kısa sürede düzelip tümden geçebilir. Ancak ağır kekemeliklerde iyileşme oranı % 50 oranında kalmaktadır. Çocuğun ve ailenin incelenmesiyle iyileşme olasılığı bakımından ipuçları elde edilebilir. Ana baba tutumları önemli ölçüde yanlış değilse çocukta korkaklık-güvensizlik gibi ek belirtiler yoksa kekemeliğin geçme olasılığı daha yüksektir.

Ailelerin şu tutumlaran kaçınmaları yararlı olur:

* Konuşmasına sürekli karışmalar ve düzeltmeler,
* (Çocukta) Anababaların sabırsız ve üzgün görünüşleri, kekeleyecek diye tetikte beklemeleri çocuğun içgerginliğini arttırabilir.
* Baskıcı uygulamalar.