Ağrı ile İlgili Efsaneler ve Yanlış Anlamalar
Kadıköy Ağrı Merkezi olarak, yıllardır birçok hastamızın kronik ağrı konusunda bilgi eksikliği ve yanlış inançlarla mücadele ettiğini gözlemliyoruz. Ağrının fiziksel, psikolojik ve sosyal yönleri olan karmaşık bir deneyim olduğunu unutmamak gerekir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları bu sürecin en etkili araçlarından biridir. İşte en sık karşılaşılan 10 ağrı miti ve doğruları:
1. “Ağrının nedeni bulunamıyorsa, ağrı gerçek değildir.”
Modern görüntüleme yöntemleri her zaman ağrının nedenini gösteremez. Özellikle kronik bel ağrısı olan pek çok kişinin MR sonuçları temiz olabilir. Ancak bu, hastanın ağrısının psikolojik ya da hayal ürünü olduğu anlamına gelmez. Ağrı, görünmeyen ama hissedilen bir gerçekliktir.
2. “Kronik ağrıya zamanla alışılır.”
Kronik ağrıya alışmak onu ortadan kaldırmaz. Ağrıyı yönetmek için stratejiler geliştirilebilir ancak bu durum, ağrının kişiyi yıpratıcı etkilerini ortadan kaldırmaz. Tedavi edilmediğinde ağrı, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı olumsuz etkiler.
3. “Opioid ilaç kullanan herkes bağımlı olur.”
Uzun süreli opioid kullanımı kimyasal bir bağımlılığa yol açabilir, ancak bu her zaman bağımlılık anlamına gelmez. Bağımlılık, ilacın kötüye kullanımı ve psikolojik bağımlılıkla ilgilidir. Her opioid kullanıcısı bağımlı olmaz; doz ve kontrol çok önemlidir.
4. “Kronik ağrı hayat boyu sürer, tedavisi yoktur.”
Bu büyük bir yanılgıdır. Kronik ağrı tedavi edilebilir. Ancak yıllardır süren bir ağrının birkaç seansta tamamen geçmesi mümkün olmayabilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleriyle ağrıyı azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
5. “Kronik ağrısı olan biri tatmin edici bir yaşam süremez.”
Ağrı hayatı zorlaştırabilir, ancak yaşamı değersiz kılmaz. Doğru yönetim, egzersiz, terapi ve destek ile bireyler hem sosyal hem de mesleki anlamda üretken ve tatmin edici bir hayat sürdürebilir.
6. “Kronik ağrı yaşlılığın kaçınılmaz bir sonucudur.”
Yaş ilerledikçe bazı ağrılar artabilir, ancak bu kronik ağrının kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez. Ağrıyı doğal bir sonuç olarak görmek, onu kabullenmek yerine çözüm aramayı engeller. Sağlıklı yaşlanmak mümkündür.
7. “Kronik ağrının en iyi çözümü yatak istirahatidir.”
Uzun süreli hareketsizlik kas kaybına, eklem sertliğine ve ağrının daha da artmasına yol açabilir. Hafif egzersizler, mobilizasyon, postür düzeltme gibi yaklaşımlar ağrının azalmasına katkı sağlar.
8. “Hava durumu ağrıyı etkilemez.”
Barometrik basınç, nem ve sıcaklık değişimleri bazı ağrı tiplerini etkileyebilir. Özellikle eklem ağrısı çeken hastalar, hava değişimlerini ağrılarında hissedebilir. Bu bilimsel olarak da desteklenen bir gerçektir.
9. “Alternatif tedaviler etkisizdir.”
Alternatif tedavi yöntemleri geleneksel tedavilerin tamamlayıcısı olabilir. Akupunktur, masaj, aromaterapi, bitkisel destekler gibi uygulamalar uygun şekilde kullanıldığında oldukça etkili olabilir. Ancak mutlaka doktor kontrolünde uygulanmalıdır.
10. “Gerçek fiziksel ağrısı olan kişinin psikolojik desteğe ihtiyacı yoktur.”
Ağrı yalnızca bedensel bir deneyim değildir. Depresyon, anksiyete, uykusuzluk gibi psikolojik faktörler ağrıyı şiddetlendirebilir. Ağrı psikolojisi tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Gevşeme teknikleri, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler ağrıyı yönetmede destekleyicidir.
Kadıköy Ağrı Merkezi’nde Ne Yapıyoruz?
Kadıköy Ağrı Merkezi olarak, ağrıya bütüncül yaklaşıyoruz. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, manuel terapi, PRP, İMS, egzersiz planlaması ve psikolojik destek ile kronik ağrıları yönetilebilir hale getiriyoruz.
Unutmayın, ağrı kader değildir. Siz de bu yanlış inançların etkisinden kurtulmak, ağrısız bir yaşama adım atmak istiyorsanız Turan Uslu’dan destek alabilirsiniz.
Detaylı bilgi ve randevu için 90 530 343 7499 numaralı telefondan Kadıköy Ağrı Merkezi’ne ulaşabilirsiniz.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde uzman ekibimizle her zaman yanınızdayız.
Leave A Comment